22 Haziran 2012 Cuma

BLOWN AWAY


Kör Şiirler adını verdiğim ve ilk kitabım olan bu bloğun son yazısıdır. İkinci kitabımı farklı bir blogda yayımlayacağım. Okuyan, inceleyen, gelip geçen ve bu yazıyı okuyan herkese teşekkürler.

Kitabı indirmek için TIKLAYINIZ...

Yeni bloğum hakkında bilgi almak isterseniz www.gokhangokce.info adresindeki e-mailimi kullanarak iletişime geçebilirsiniz.

                                                                       The End

16 Haziran 2012 Cumartesi

KADIN



Kadını bir poşete koymuşlar,
Yokuş aşağı salmışlar
Kayan önüme doğru,
Yürüyen yoluma...
Kadını öylece bırakmışlar.
Rüzgar uçurmuş
Gök düşürmüş içini ona
Yakın bir iklim gibi geçmiş zaman
Gel gitler olmuş usulca.
Sonra düşler bırakmış arkasında.

Kadını sarmışlar
Öteye götürmüşler
Mumyalamışlar kalbinden
Odalarda kapatmışlar
Tütsülemişler
O susmuş yine
Ağaçlar dal vermiş yüzüne
Kadın!
Kadın kendini koyuvermiş hüzne

Kadını umursamazlar
Savaşlar vermişler ölüler doğmuş
Bugün için olan herşey bugünündür
Yarına hiç kalır.
Nasıl ki hiçtir bir bir yok olan
İşte öyle birşey

Kadını dün unutmuşlar
Bugün hatırlamak için
Bir bilinmeze sokmuşlar kalbinden
Damarlarından şırıngalar geçirmişler
İçmişler gözyaşlarını
Kadını olduğu gibi bırakmışlar
Hatırası sabit kalsın diye.

12 Haziran 2012 Salı

HER ŞEY AKLIMDA


Çapasını atmış okyanusa gemim.
Dalga kıranım ben! ne işim var burada?
Yüzme bilmem,
İklim bilmem,
Göz ucumdadır hayat... 
Işık bilmem,
yaşar giderim...

Anılarla yaşarım.
Toprakla, denizle, çocukluğumla.
Dalga kıranım ben,
Can yakarım.
Anılarda yaşarım.
Ölü anılarda.

Nitekim alışmaya çalışıyorum yokluklara,
Ama unuttuklarımla beraber,
Her şey aklımda.










1 Haziran 2012 Cuma

KISA





Rüyalar sanki iklim kavgası gibi
Soğuk gibi
Uykusuz kaldığım gecelerde
Yalın ayak önümden geçen gölgen gibi

Çok sarhoş bir geceydi,
Unuttum yine tüm benliğimi
Başımla beraber
Gövdemle beraber
Düşlerimle..
Kapısındayım hayallerimin
Beklemedeyim.

Zaman alıyor düşünceler
Zaman çalıyor.
Vazgeçmekten korkuyorum.


Abrakadabra

30 Nisan 2012 Pazartesi

BİLSEN



Bir bilsen zaman ne çabuk geçiyor.
Usul usul açan yaseminler,
Kokusunda burnumun meşk ettiği yaseminler...
Sabah uykuları,
Akşam kabusları,
Zaman usulca akıp geçiyor önümden.

usulca...

Uçuruyor kaldırımdaki kuru yaprağı
savuruyor...
Sonra dönüyor tüm başlarım sonsuzluğa doğru
İçimden bir rüzgar daha
bir fırtına...
Gemimi savurup duran

Kaç - kurtul bu hayattan!

Öyle olmalı değil mi?
Kaptanım ben!
En son ben terketmeliyim gemimi.


22 Nisan 2012 Pazar

SABAH




Doğuyorum yine güneşinde,
Dünyalar, iklimler geçiyor penceremden.
Issız bir orman gibi...
Saklanıyorum inimde.
Doğuyorum kendi hiçliğime her sabah

Bugün yine akşamından kaldı dünün,
Dün bugünün sabahıydı aslında.
Yarım yamalak kayıp giden bir ömrün sancısı;
Çekilen kan damarlarımda...
Bugün belki dünün aynısı.
ya da dün bugünden çalma.


Ne fark eder?
Kazık çakmış gibi eksenine
Oturup duruyorsan eğer?


Tamikrest - Aratane n'adagh

17 Nisan 2012 Salı

KARMAŞA




Dar bakışlı kısa yüzlü hançerim,
Kan çanağımdan bir ah istesen,
yüzümden bir çizik,
bir göz yaşı çukuru istesen...
Vermem mi sanıyorsun?

Elimden tutsan zamanla aşındırsan,
Kaçıncı sol bu geçen notalarımızdan?
içinden bir çingene çıkan,
içinden endülüs geçen yollar kadar uzak...
Gel desen?
Gelmem mi sanıyorsun?

Kırmızı bir gece kadar kahramanı baharat,
Pilavın üstünde buğu
karmaşa; toplumun içinde.
Konuşurken düşünürüm çoğu zaman normal kalmak için,
Sus demediler ama;
Tercihen susuyorum bazen.

Yüksek bir binanın tepesinden
uç desen?
uçmam mı sanıyorsun?

1 Nisan 2012 Pazar

ZAMAN





Zaman inceltir düşünceleri,
kör kalırsın,
baş aşağı kalırsın olduğun yerde,
tutunamazsın;
aşınırsın.

Zaman küstürür ağlatır gözleri,
aldanırsın.
Giden güzelliklere aldanırsın,
sonra zaman yine çıkarır acıyla sırtındaki hançeri...

Bir belki 1500
belki 1500 bin
İçine akan kum tanesi gibi bir saçmalık
emin ol tutunamazsın.

Zaman aldatır düşleri
döndüğün o sokaktan sağ çıkamazsın.

19 Mart 2012 Pazartesi

KÖREBE


Elim sende.
Kör bir ebe,
ip içinde...
Elim sende.

Rahat bir iklimden öte...
Bir daha durmadan akacak yağmur.
Elim sende.
Artık sen ebe,
ben kör ebe.
Tutar zillerini sonbahar rüzgarı...
Gözümde karanlık,
Elim sende.

Kim vazgeçer bu oyundan?
Elim sende.

7 Mart 2012 Çarşamba

BENİ



Beni yıkadılar,
Ben ölmüştüm beni yıkadılar.
Gözlerimde sen vardın,
Sen kalmıştın dudaklarımda;
toprağa sardılar.
yıkadılar.

Kaçıncı sefer yada kimin bilmiyorum,
Bir şarkıdır bu ağıt dilime dolanan...
Beni ağladılar.
ağlattılar.
yordular.

Kırdılar kimi zaman.

Dokunmadım içime çektiğim havaya
Sürmedim elimi cariyelere, krala
Beni suçladılar.
Azad ettiler kuşlar cehenneminde
Kanatsız gökyüzünden saldılar.

Artık sadece bir teselli yaşam zamanı
Beni yordular.
içimden hemde.
beni vurdular.

5 Mart 2012 Pazartesi

KIŞ


Kar yağıyor. 
Bilmem ki neden kar yağıyor?
üşüdüm.
Uzun zamandır olmadığı kadar hemde...
Bilmem ki neden kar yağıyor?
üşüdüm bir an.
Bir an daha üşüdüm,
Sonra bir çıkmazın içinde buldum kendimi
Çıkamadım...
üşüdüm.

Masamda kahvem soğudu,
Şarkılar ağırlaşmaya başladı yine.
Güne gün dedim,
geçtim...

üşüdüm.

Zamandı biraz daha çekilmez kılan hayatı
ya da zamansızlık.
Yormadım kafamı, üşüdüm.


2 Ocak 2012 Pazartesi

SONRA




bir kaldırımdan aşağıda,
                                     ıslak yaz güneşini göreceğiz.
Bir ıslak dudak gibi bükecek, sürükleyecek yaprakları,
içlerinden tozları ayırarak...

Bir mesefeli adım kadar uzağımızda,
                                     banklar neşe içinde parkları gözetleyecek
İnsanlar birbirine düşecekler gökyüzünden
                                     ellerinde pamuk şekerleriyle.

ve sonra biz geleceğiz seninle,
Kapısında bir eski hüzün saklı olacak gözlerimizin.
içinde bir sürü sır, dil sandığımızda
içine düşeceğiz sığlığımız.

ve sonra aşk yok olacak.
Sancılı bir salı sabahında.