9 Eylül 2008 Salı

Sızı



modası geçmiş yaşamların kölesiyiz
ellerimizde sargı bezleri
aşıklar arasında yeni gün batımları
kalp kırıkları
diş ağrıları
düş sokakları

içinde bir kutu var bilinmezliğin
onun içinde bir kutu daha
kutu içinde kutu
kalp kutusu
aşk kutusu
kin kutusu

her kutu içinde bir başka kutu
içinden ne çıkar bilinmez
feda edilir yalnızlıklar
ölüler ağlar çeşmelerde
sular gözü yaşlı

kahır çeker gibi susarsın hayata
eli yaşlı
eli dolanmış
görmemiş iplerini kaderin
ayaklar karışık
yüzler buruşuk
eller yaşlı

kaldı mı? dediğinde bitmiştir çoktan
sınırlar!!!
öldürür insanlığı kendi içinde
bir cehennem rüzgarı kadar sıcak eser sonbaharda
kışa dem vuran bedenlerde
her bekleyişe meydan okurcasına

içinden geçen hatıralar kadar eski
içinde yaşayanlar kadar eksik anlatımlı
kesik cümleler kadar diri
ellerinde birikir tortusu hayatın

kazı biraz daha aksın
kazı biraz daha biriksin parmaklarında
kazı biraz daha dolsun toprağına
kazı ki yarın için bir parçan daha karışsın toprağa

bedelini öde hayatın
hiç elinden alınmamışçasına...