1 Eylül 2008 Pazartesi

Beklemek



zaman durdu sanki
ellerimde küçük kir kalıntıları
bir çukur kazmış gibi
bir çukurdan çıkmış gibiyim

sızıntılar var evrenimde
halsiz
umarsız üçgenler içinde
adım atacak yer kalmamış
kendi dairemi çizmişim
dolanıyorum

süzülen yaşam tohumları
en büyük katilimiz
zaman!
haydi öldür onları

yeşermeden hayata ölüm
haydi öldür onları

bekledim
sabır kıyısında
sessiz yokuşlarda
yorgun sahillerde bekledim
adını bilmediğim yerlerde
soramadığım adresimi aradım

kaybolan şehirlerin arasında
kurban edilen kelimelere gömdüm yanlızlığı
şimdi kaçıp kurtulma zamanı

şimdi;
kaçıp kurtulma zamanı...

evrenim üçgen
kendim bir daire içinde
ellerim yorgun
ruhum geçen her saniyeye gömülü

ne de olsa yaz yağmuru damlalar geçer
düşerken gözlerimden
bulutlar ölürken
yeniden , yine bir haykırış

kaçarken adımlarım karanlığa doğru
yine bir bekleyiş içinde ruhum
kalmış bir kaldırımda gölgesiyle oynayan kuyruğum
hayat kuyruk olmuş gölgeme
ışıklarda kalmış bedenim kepaze