25 Eylül 2010 Cumartesi

DEM




Tadı dilimde şarabının,
Adının ilk harfi gibi alfabemde.
Kitabımda bir çizik,
Sayfa ayracı,
Yol ayrımı gibi göz bebeklerimde.

Tadı nasırlı artık yaşamanın.
Yüzyılların yorgunluğu birikmiş insanların ellerine.
Sonra bir tadsız dokunuş olarak doğmuş mutluluk,
Sevgi cümlecikleri ise havada kalmış,
Ama nafile.

Yüküm bir demlik çay,
Yüküm biraz tortu bardak diplerinde,
Gıcırtı sandalye ağaçlarında,
Çam kozalaklarında toz olarak birikir içim...

Demlenir zifir düşünceler,
Akıl bardaklarına dökülmek için...